Ülkemizin kuzeyiyle güneyini bağlayacak olan Karadeniz- Akdeniz yolunun yapım çalışmaları hızla sürüyor. İç Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerini direkt etkileyecek olan yol, diğer bölgelere ise endirekt olarak katkı sağlayacak.
İç Anadolu’nun hem kuzeyle, hem de güneyle olan bağlantısı bu yol sayesinde güçlenecek ve mesafelerin kat ediliş süreleri azalacak. Bu durum başta ekonomik yapıya katkı sağlamakla birlikte; illerin sosyo-kültürel yapılarına da katkıda bulunacaktır.
Osmanlı’dan Beri Hayali Kurulmakta
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1800’lü yıllarda ilk kez gündeme gelen proje; Sultan Abdülhamit dönemine gelindiğinde bir kez daha gündeme alındı. Sultan 2. Abdülhamit tarafından dönemin en ünlü Fransız mühendislerine projesi çizdirtilen projeyi hayata geçirmek dönemin şartlarında mümkün olmamıştır. Sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri tarafından çeşitli defalarda ve farklı yıllarda ele alınarak yapılmak istenilen yol, her defasında farklı nedenlerle rafa kaldırıldı.
2004 yılına gelindiğinde ise Ordu’nun Mesudiye İlçesi Topçam’da Melet ırmağı üzerinde yapımına başlanılan “Topçam Barajı ve Ulaşım Yolları” adıyla proje gündemdeki yerini tekrar aldı. “Dereyolu” olarak da adlandırılan Topçam Barajı’na ulaşım yollarının yapılmasıyla devam edildi. Bu sayede genişletilen proje değiştirilerek “Karadeniz-Akdeniz Bölünmüş Yol Projesi” olarak devam ettirilme kararı alındı.
5 İlin Ekonomisini Direkt Etkileyecek!
Proje kapsamında 500 milyon Türk Lirası harcanarak yapılan yaklaşık 600 kilometrelik Karadeniz-Akdeniz yolu ile; Karadeniz’in kapısı Ordu-Sivas-Kayseri-Kahramanmaraş-Adana üzerinden Akdeniz’e açılacak. Bu illerin gerek birbiriyle, gerekse birbiri üzerinden diğer illerle olan ticari bağları son derece güçlenecektir. Bu da tam elli ilin dolaylı olarak projeden kar etmesi demek. Ayrıca Akdeniz ve Karadeniz limanlarından daha uygun maliyetlerle ihracat yapma imkanı bulacak olan İç Anadolu Bölgesi illerinde ekonomi canlanacaktır. Bu durum ülke ekonomisine de katma değer olarak yansıyacaktır.
Projenin yüzde 90’lık kısmı tamamlanırken, geriye kalan yüzde 10’luk kısmındaki çalışmalar tüm hızıyla devam etmektedir. 2017 yılının sonunda tamamlanması beklenen proje ekonomi çevrelerinde de heyecan uyandırmaktadır.
